PSİKOLOJİ BÖLÜMÜNÜ NASIL KAZANDIM ?

Merhabaa 🙌

Beni instagramdan düzenli takip ediyor ve blogtaki yazılarımı okuyorsanız, geçen seneden beri üniversite sınavı&sınava hazırlık sürecimle ilgili bol bol paylaşım yaptığımı biliyorsunuzdur. Halihazırdaki paylaşımlarıma rağmen İnstagram'dan hala en çok gelen sorular "Sınava Nasıl Çalıştın ? / Psikolojiyi Nasıl Kazandın ? " soruları.
Bu nedenle, şu an da sınava hazırlananlar için bir kez daha sınava hazırlık sürecimle ilgili soruları yanıtlamak ve önemli gördüğüm noktaları ile " İstanbul Üniversitesi Psikoloji Bölümü"nü nasıl kazandığımı anlatmak istedim.

Biliyorsunuz ki bu sene sınav sisteminde değişikliğe gidildi ve sizler ygs&lys formatından daha farklı bir sınav ile üniversiteye yerleşeceksiniz.
Ben İstanbul Üniversitesi Psikoloji bölümüne ygs&lys sınavları ile yerleştiğim için bu yazıyı sınav sistemine pek girmeden, daha çok dersler üzerinde durarak yazmaya çalışacağım :)

🔼Bu yazımda diğerlerinden farklı olarak madde madde değil,sohbet eder gibi yazmak istiyorum,umarım okurken sizi yormaz ve faydalı bir yazı olur .😇

➡ Sınav sonuçlarımı, netlerimi yazının en sonuna ekleyeceğim, oradan inceleyebilirsiniz.💫

🔼Yazının başında biraz da MF'den TM'ye geçme sürecimden bahsettim, direkt sınav kısmına geçmek istiyorsanız aşağıda kırmızı okla (🔻🔻🔻) başlayan kısımdan itibaren okuyabilirsiniz.😇

Hadi başlayalım o zamann 💝;

İlk olarak birazcık lise dönemime gitmek istiyorum;🙋
Liseye başladığımda aklımda Psikoloji okumak, bırakın Psikoloji okumayı eşit ağırlığa geçmek gibi bir düşüncem bile yoktu.Daha doğrusu kafamda "net" bir meslek yoktu -ki liseye yeni başlamış bir insanın henüz meslek seçmemiş olması kadar doğal bir şey de yok bence,henüz lisenin başındaysanız ve kararsızsanız kendinizi çok strese sokmayın bu yüzden👌- aklımda net bir şeyler olmayınca da sayısalda kalmaya karar verdim ve 10.sınıfa sayısal başladım.

Sayısaldaydım ama Fizik başta olmak üzere sayısal derslerden gerçekten zerre kadar zevk almıyordum (yazılılar için deliler gibi çalışıp hallediyordum ama Biyoloji dışındaki derslerde zile saniye falan sayıyordum yani siz düşünün.😕)
Sonra 10.sınıfta bir gün, arka sıramda oturan iki arkadaşımın dedikodusuna kulak misafiri oldum ve çok ilginç bir şekilde aydınlanma yaşadım😂 sonucunda da eşit ağırlığa geçmeye karar verdim, hayatımda verdiğim en iyi kararlardan biriydi diyebilirim (hala ilk beştedir benim için😅).(Eşit ağırlığa geçme gibi bir şansım olduğunu fark etmem çok tesadüfi ve saçma bir şekilde oldu gerçekten ,lise 2'deyken arka arkaya Edebiyat ve Fizik yazılılarımız açıklanmıştı.Sayısal sınıfta olduğumuz için Edebiyat notları genelde çok kötüydü sınıfın. İlk önce Edebiyat sınavımız açıklandı, 100 almıştım hatta yanlış hatırlamıyorsam tüm dönemin içinde 100 alan 2 kişiden biriydim. Sınav notum söylendi tabi ben mutluyum falan, hemen ardındaki derste de Fizik notumuz açıklanmıştı yanlış hatırlamıyorsam ve rezalet bir not almıştım. Arka sıramda oturan iki arkadaşım da sessizce konuşuyorlardı kendi aralarında; "duydun mu Nisa'nın notunu, nasıl düşük almış ya, ama Edebiyat'ı da çok iyi aslında bu kız TM'ye geçse kesin derece yapar." sonra tabi ben de şimşekler çaktıı ve dedim ki kendi kendime "Neden olmasın be Nisa?"😉)

11.sınıfta Eşit Ağırlığa başladığımda aklımda sadece Boğaziçi İşletme vardı, hatta odamın her köşesine yazıp yazıp asıyordum 😂 (sabahları hazırlanırken göreyim de gereksiz yere oyalanmayayım diye aynamın kenarına bile yazıp asmıştım siz düşünün psikopatlığımı artık.)
Aslında Boğaziçi İşletme 12.sınıfa başladığımda da aklımda olan bir bölümdü ama Psikoloji bölümünü biraz inceledikten sonra çok daha fazla ilgimi çektiğini ve Psikoloji'nin de Endüstriyel Psikoloji (birkaç yazı sonrasında End.Psikoloji'ye ayrıntılı şekilde değineceğim merak edenler için inşallah 💫) diye bir alt dalı olduğunu ve benzer alanlara yönelebileceğimi görünce ilgim Psikoloji'ye kaydı. (Ama İşletme her zaman için aklımın bir köşesinde duruyor -bakarsınız ÇAP yaparım ya da Yüksek Lisansta yönelirim, belli mi olur ?🙈 -)

Lise anılarıma çok da dalmadan, biraz daha hızlanıp hemen 12.sınıfa doğru geçiyorum🙈;

11. sınıftayken en yakın arkadaşlarımdan biri olan (instagramdan tanıyan vardır belki,sınav sonuçlarını paylaşmıştım) arkadaşımla (o da şu an Ankara Hukuk'ta 2.sınıf💓.) ders aralarında ygs&lys çalışmayı deniyor,boş derslerde kütüphaneye/kantine gidip soru çözüyorduk ama tabi ki de henüz 11.sınıfta olmanın verdiği rehavetle tam olarak "sınav psikolojisi"ne girmiş değildik.

Pekii sonrasında ne oldu ?

Biz 11. sınıfın sonlarındayken 98'li olmanın lanetlerinden biri daha gerçekleşti vee şıp diye "Temel Lise" diye bir şey ortaya çıktı.(Birkaç ay içinde de mantar gibi her yerde türediler zaten biliyorsunuzdur😒 )

Ben zaten sınav senesinde aşırı hassas ve pimpirikli bir insan haline gelmiştim😂, en ufak bir aksilikte "asla sınavı kazanamayacağım,tüm arkadaşlarım üniversiteli olcak ben kalcam" falan diye deliriyodum.(şu an daha mantıklı bakınca cidden o dönemlerde abarttığımı görebiliyorum,insanları bi bırakalım nolur ya ne yaparlarsa yapsınlar dimi bizi sadece biz ilgilendiririz sonuçta🙏)

Bir de bu temel liseler ortaya çıkınca iyice araştırdım,soruşturdum (hatta çok çok iyi hatırlıyorum bir gün annem ve ablamla birlikte sabah evden çıkıp Mersin'in merkezindeki en iyi temel liseleri tek tek gezip bilgi almıştık./ Beni sınav için aşırı motive eden ve asla unutmayacağım zamanlardan birisidir o gün (Benim için tüm gün koşturmuşlardı ordan oraya 😚💙)

Sonra gel zaman git zaman derken; Bir gün Fatma(yukarıda bahsettiğim arkadaşım) bana "Nisa Nisa ! Bizim dershanede (o zamanların Kavram Dershanesi şimdi temel lise oldu tabi) temel lise için indirim sınavı var,gel sen de gir deneme olur hem" 😅falan dedi, sonra ben de gittim ve kayıt yaptırdım (hayatımın hatasını yaptım falan diyomuşumafadgfs)
Biz sınava girdik çıktık falan sonuçlar bi açıklandı ikimizde %50 indirim kazanmışız.(Temel lise için dershaneler en fazla %50 indirim veriyorlardı çünkü devlet teşviği de çıkınca o %50 indirimle 8-9 bin liralık dershaneye bin küsür liraya gitmiş oluyordunuz,böyle bir şey işte..🙊)

Uzuun lafın kısası biz Fatma'yla temel liseye geçtik ve o yazdan itibaren başladık doğru düzgün şekilde sınava çalışmayaa,

🔻🔻🔻🔻🔻🔻🔻🔻🔻🔻🔻🔻🔻🔻🔻🔻🔻🔻🔻🔻🔻🔻🔻🔻🔻🔻🔻🔻🔻🔻🔻🔻🔻🔻🔻🔻🔻🔻🔻🔻🔻🔻🔻🔻🔻🔻🔻

Sonunda gelebildim sınav kısmına ;

İlk olarak şuna değinmek istiyorum ki;
Benim sınav senesinde tam anlamıyla asosyal bir hayatım vardı.Ciddi ciddi sınavı ve ders çalışmayı hayatımın merkezine koymuştum (doğrudur,yanlıştır orası kesinlikle tartışılır ama ben baya bir ciddiye almıştım bu sınav işini çünkü ygs olayı öyle lanet bi şeydi ki konuları Mart'a kadar yetiştirdin yetiştirdin yoksa ygs için gidiyordu tüm emeklerin sonra lys'ye motivasyonun kalmıyordu😒 /Ama çok başarılı olmuş pek çok arkadaşım da aşırı çalışmadığını sadece düzenli ve iyi kaynaklarla çalıştığını söylüyor,bu biraz kişiye göre değişebilecek bir şey yani)

Türkçe'm ve Edebiyat'ım oldum olası iyiydi ve bu beni sınav senesinde en çok rahatlatan şeylerden biri oldu,çünkü tam aksine matematik ve geometriyi yavaş çözüyordum,bu sayede birbirini dengeliyordu.
Eğer sizin de -şu an ki sistem için konuşmak gerekirse- Türkçe ya da Matematiğinizden biri daha iyiyse bunu süre olarak avantaja çevirebilirsiniz (aynı şekilde -tmler için- Edebiyat,Coğrafya&Tarih'te de öyle.)

Türkçe için verebileceğim en önemli öneri;
En başta çok sağlam bir konu çalışması ve sonrasında "süre tutarak" ve "olabildiğince hızlı şekilde" bool bool soru çözülmesi olur.

Hele ki hedefiniz en kötü ilk 10-15 bin gibi bir sıralama ise Türkçe'de mümkün olduğunca soru çözün arkadaşlar,ben elime ne geçse,nerde geçse çıkarıp çözüyordum ve bu sayede bir süre sonra benim için çoğu soru tipi "klasik" hale gelmiş oluyordu ve zorlanmadan cevabı bulabiliyordum.
Tabi ki de Paragraf dışındaki kısım için geçerli bu daha çok,paragraf çok daha düzenli ve sürekli bir çalışma gerektiriyor.
Her gün ,20-30( hadi max. 40) paragraf sorusu çözmek sınav günü paragraftan asla soru kaçırmamanızı sağlayacak kadar önemli Nisa demişti dersiniz😂 (siz fulleyin de demeseniz de olur bee💙)

Peki Matematik ???

(Kocaeli Tıp'ta okuyan ve lys matematiği fullemiş arkadaşım Necip'le birlikte yazdığımız "Matematik Nasıl Çalışılmalı ?" yazısını okumanızı öneririm ! )

Matematik...matematik... Matematiği sevicez arkadaşlar,😒
İnanın bu gerçeği kabullenmek benim için de çok zor😂 ama sevmeliyiz çünkü matematik her zaman var. (Size Matematik hayatımızın her alanındadır,matematiksiz bir hayat düşünülemez falan demicem tabi ki, çünkü ben de hala öğrenciyim,😅 belki mezun olduktan ve okulla ilişkim tamamı ile kesildikten sonra böyle havalı cümleler kurabilirim ama şimdi değil👌 ,Çünkü Psikoloji'de İstatistik diye lanet olasıca bir dersim var ve bana ygs matematiğini özletiyor sağolsun; yani henüz matematiğe aşık bir insan değilim😅 belki bir gün o da olur...)

Şöyle ki ,

Dünyada çok şanslı bir grup var ve bu şanslı gruba dahil insanlar matematiği çok tontiş,çok eğlenceli ve anlatma yeteneğine sahip hocalardan dinleyebiliyorlar ve sonra da hayatlarına birer Matematiksever olarak devam ediyorlar.👯
Ben ne yazık ki bu kıskanılası gruba hiçbir zaman dahil olamadım💀 umarım sizler dahilsiniz💞,

Ama hocalarım istediğim gibi değil diye oturup ağlamadım tabi ki (lys döneminde denemelerim kötü geçince biraz ağladığımı kabul ediyorum, ama hangimiz ağlamadık ki dimi😂)

Peki Matematik İçin Ne Yaptım ?

YouTube'dan ve internetten bol bol yararlandım arkadaşlar,

🔼Özellikle tatliş anlatımıyla Şenol Hoca Videolarından;

🔼Minnoş çizimleriyle Tonguç Akademi'den ;

🔼Birazcık İngilizceniz varsa orijinal diliyle izleyebileceğiniz,yoksa aşırı karizmatik seslendirmesiyle dinleyebiceğiniz Khan Akademi'den ;

Ve bunlara benzer YouTube videolarından matematik ve Geometri için bol bol yararlandım.

Matematik için verilebilecek diğer püf noktalardan biri de bence aynı anda birkaç kitaptan konuyu takip edebilmek ve mümkünse hocadan her zaman 1-2 konu önde gitmek.(Ben bunu pek uygulayamadım açıkçası, ama yukarda bahsettiğim sevgili arkadaşım Fatma uyguladı ve ygsde 16bin lys'de de ise ilk bine girerek ne kadar etkili bir yöntem olduğun ispatlamış oldu😂.)

Peki Ya TM'nin Olmazsa Olmazı Edebiyat İçin Neler Yaptım ?

Edebiyatın bir TM'ci için öneminden söz etmeme gerek olmadığını düşünüyorum,hangi sisteme geçilirse geçilsin Edebiyat her zaman olacak ve TM için olmalı da👯.
Benim lys matematiğim çok ortalamaydı ama Edebiyat'ımın ortalamanın üstünde olması sayesinde 7 bine girerek İstanbul Psikoloji'yi kazanabildım.

Edebiyat için daha önce yazdığım gayet ayrıntılı ve çok da içime sinen bir yazımın linkini aşağıya bırakıyor ve sizleri ona yönlendiriyorum , çünkü tekrar yazsam da muhtemelen aynılarını yazacağım o yüzden hadi bi koşu okuyun da gelin 💆 ya da bu yazıdan sonra okuyun,siz bilirsiniz💞;

⏬ EDEBİYAT NASIL ÇALIŞILMALI ? ⏬

TM İçin Bahsetmediğimiz Coğrafya&Tarih Kaldı ;

Bence Coğrafya da ,öğretmenin çok önemli olduğu derslerden bir tanesi.
Ben lise hayatım boyunca hep Edebiyat ve Coğrafya hocalarım bakımından şanslıydım(,matematiğin acısı herhalde 😂).(Hatta son sınıftaki Coğrafya öğretmenim olan sevgili Bektaş Gözaydın'a burdan çok selam yolluyorum😂,sayesinde YGS Coğrafya'yı sevdim; beni instagramdan takip ediyordu,belki denk gelir de okur yazımı😅😅😅)
(Burayı tv programına çevirmeden devam ediyorum tmm😂🙈)

Coğrafya çalışmayı,harita incelemeyi vs. zaten seven bir öğrenciydim,hala da ilgimi çeker.Çünkü;
Coğrafya ,Tarih gibi derslerin çok daha somut,gerçek dersler olduğunu ve bu derslerden günlük hayatta doğrudan fayda sağlayabileceğimizi düşünüyorum.

Coğrafya için de YouTube 'da bazı kanalları düzenli takip ediyor ve çok da faydasını görüyordum.Şimdi bulabildiğim kadarıyla sizinle onları da paylaşayım;

İsmini bulamadım maalesef ama bu hocanın onlarca videosunu izlemişimdir sınava hazırlanırken,Coğrafya için muhakkak bakmanızı öneririm.

Coğrafya'da da Türkçe'de olduğu gibi konuyu bir kez sağlam çalışıp sonrasında bol bol soru ve deneme çözmek çok önemli👌.

Tarih'e gelecek olursak da;

Tarih dersi öyle bir ders ki iyi anlatan birinden dinleyince dünyanın en zevkli dersi olabiliyorken sıkıcı şekilde işlendiğinde işkenceye dönüşüyor.
Eğer bu dersi size anlatan kişinin anlatımından memnun değilseniz, 'sizin' anlatarak çalışmanızı öneririm;yani alın notlarınızı elinize geçin aynanın karşısına (ayna olmasa da olur) anlatın,sanki sizin öğrencileriniz varmış da onların aklında kalması gerekiyormuş gibi.
Ya da rica edin annenizden,ablanızdan,kardeşinizden..."sana anlatabilir miyim?" diye ona anlatın.Emin olun insan en iyi ve kalıcı şekilde anlatarak öğreniyor.
Onun dışında da konuyu çalıştıktan sonra bol bol soru çözmeye yapamadığınız sorular üzerine muhakkak yorum yapmaya,düşünmeye çalışın.Böylelikle Tarih'i de rahatlıkla halledebilirsiniz.

Tüm bunların dışında sınava hazırlanırken uyguladığım ve size de önerebileceğim bazı şeyler;

➧Yukarıda da biraz değinmiş gibi oldum zaten ama,bana kalırsa çevrenizde sizi sürekli motive edecek ve tatlı bir rekabete girebileceğiniz insanların olması rehavete kapılmamanız için önemli.(Tabi ki her zaman ilk önce kendimizle rekabet halinde olmalıyız,kendimizi her seferinde daha iyisi için zorlamalıyız ama etrafınızda sizi dersten uzaklaştıran arkadaşlar yerine birlikte soru çözebileceğiniz,ders çalışabileceğiniz kişilerin olması sınav süresince daha iyi olacaktır,
Üniversiteye geçince istemediğiniz kadar gezecek,ders dışı aktivitelere katılacaksınız zaten,emin olun🙏🙈.)

➧Eğer yapabiliyorsanız bol bol kütüphane ve etüt odası kullanın.
Ben bu konuda çok iyi değildim mesela, çünkü her giren çıkan dikkatimi dağıtıyordu (hala da toplu yerde çalışırken öyle oluyor.)
Bu nedenle ders çalışırken,soru çözerken müzik dinlemeye başladım ve inanılmaz da faydasını gördüm,yapabiliyorsanız kesinlikle size de öneririm.(Önümüzdeki günlerde ders çalışırken dinleyebileceğiniz şarkılarla ilgili bir yazı paylaşmayı düşünüyorum zaten o zaman bu konuya daha ayrıntılı değiniriz🎧🎶.)

➧Sosyal medyadan mümkün olduğunca uzak kalmaya çalışın arkadaşlar,biliyorum şu an bu yazıdan da sosyal medya sayesinde haberdar oldunuz ve bu sayede okuyorsunuz ama bahsettiğim zaten hiç kullanmamanız,faydalı içeriklerden de uzak olmanız değil.Bunun pek mümkün olmadığını kendimden biliyorum,ben sınava hazırlanırken sosyal medya hesaplarımı pek kullanmıyordum ama saçma bir şekilde YouTube'da zaman geçirmeye başlamıştım😅,yani normal zamanda umurumda bile olmayacak videoları sanki izlemezsem ölecekmişim gibi geliyordu.(hep sınav psikolojisinden😂)Ben de kendime her akşam sosyal medyada geçirebileceğim dinlenme saatleri vermeye karar vermiştim,bu sayede en azından tüm günümün içinden ufak ufak zaman çalmıyordu,belli bi süre vakit geçirip kapatıyordum.

➧Kendinize uygun çalışma programı yapmanız ve belli aralıklarla güncellemeniz çok önemli.
Oldum olası,dakika dakika yazılan programlardan nefret etmişimdir(uyabiliyorsanız ne ala tabi ki ama bence çok zor,çünkü bir gün 15 dakika geç uyansanız program aksayacak, malum bizlerin de tam,çeyrek,buçuk gibi saatlerde başlama huyu var😅;)bu nedenle kendinizi aşırı sıkmayın bu konuda; muhakkak bir programla çalışın ama dakika dakika değil biraz daha esnek başlama-bitirme zamanlarınız olsun.

➡Sınav Sonuçlarımı Aşağıya Ekliyorum,Netlerimi ordan inceleyebilirsiniz.