Bence.
Her şeyden önce bu yazının tamamen benim görüşlerimden oluştuğunu hatırlatayım, öyle başlayalım;
Şimdi hepinize tekrardan merhabalar :)
Bu yazı biraz sohbet gibi olacak, siz de okurken sanki karşılıklı oturmuş da "arkadaşlık" üzerine konuşuyormuşuz gibi yapın bence.( Keşke gerçekten böyle bir şansımız olsaydı, bunu o kadar çok isterdim kii çünkü oturup saatlerce konuşmak, sohbet etmek istiyorum ama şu sıralar pek öyle bir ortamım yok maalesef, gerçi cep telefonlarımız uyuduğumuz zaman dışında nerdeyse her an yanımızda olduğu için ortam olsa bile konuşmuyoruz..)
Sohbetten konu açılmışken şöyle başlayayım o zaman ;
Bence iki insana gerçek arkadaşlar diyebilmemiz için o iki kişinin zaman zaman oturup saatlerce konuşabilmesi, konunun konuyu açması, bazı konularda farklı düşünseler bile yine de bir noktada buluşuyor olmaları gerekir.
Bana çok sık olur, eminim ki size de oluyordur ;
Bazı insanlarla saatlerce oturusunuz, aynı ortamda bulunursunuz ama paylaşacak hiçbir şeyiniz olmaz, bir türlü bir sohbet konusu tutturamazsınız yani ama belki her ikinizin de normal zamanda konuşmaya başladığında susmadığı insanlar vardır ama biraradayken olmuyordur..
Yani çok ilginç bir şey ama böyle oluyor, belki o kişilerin bilgi birikiminin farklı olmasından, belki yetişme tarzlarından, belki hayallerinin farklı olmasından belki de beklentilerinden.
Farklılıklara gelmişken konu, ona da değinelim;
Bence en önemli noktalardan bir tanesi de bu ;
"Ortak özellikler" neler olabilir bilemiyorum ama kendimi düşündüğümde şimdiye kadar diğerlerinden daha iyi anlaştığım arkadaşlarımla, en önemli ortak özelliğimiz espri anlayışlarımızdı galiba . Espriden kastım ille de inanılmaz komik olmak,gülmekten yerlere yatmak değil tabi ki hangimiz öyleyiz ki ? Hele ben, hiç yani.
Ama dikkat ederseniz, aynı şeylere gülmeyen, aynı şeyleri eğlenceli bulmayan insanların birlikte güzel vakit geçirebilmesi çok çok zor.
Ya da eğer sizin eğlenceli bulduğunuz ve art niyetsizce yaptığınız bir espriye karşı taraf alınıyorsa, yanlış anlıyorsa orda da yerine oturmayan bir şeyler var demektir bence.(ki çok yakın zamanda bizzat deneyimlemiş birisi olarak söylüyorum bunu :))
Arkadaş bulma konusunda yapılan en büyük hatalardan bir tanesi de "yalnız kalmamak için arkadaş aramak" bence.
Evet kabul ediyorum, yalnız kalmak gerçekten çok can sıkıcı bir şey, özellikle de ergenlik dönemindeyken;
Mesela ben, çok iyi hatırlıyorum orta okuldayken bir dershaneye yazılmıştım(11-12 yaşlarında) herkesten birkaç hafta daha geç yazıldığım için ilk başlarda hiç arkadaşım yoktu o yüzden de sırf yalnız kalmamak için normalde hiçbir ortak özelliğimin olmadığı, 5 saat aynı masada otursam bile konuşacak bir tek ortak nokta bile bulamayacağım,beraber eğlenemediğim ve yanlarında olabilmek için yapmak istemediğim şeyleri yapma zorunluluğu hissettiğim bir dönem yaşamıştım.
Benzerini lisede de yaşadım aslında.
Biz lisedeyken okul yönetimi her sene sınıflarımızı karma hale getiriyor, tüm arkadaşlar farklı sınıflara düşüyorduk.(Sanki çok gerekliymiş gibi her yıl yapıyorlardı bu uygulamayı.😒)
O dönemde de bir süre karakterlerimin çok da uyuşmadığı insanlarla yakın olmuşluğum var.
Ama ne oluyor böyle olunca ?
Emin olun ki eninde sonunda, illaki olay patlıyor arkadaşlar.
Bir noktada her iki tarafın da tahammülü kalmıyor ve ya medeni şekilde 😅 ya da gayet çirkinleşerek kopuyorsunuz.
Hatta size bir sır vereyim, yaşınız ilerledikçe arkadaş tartışmaları daha da midenizi bulandırmaya, "bu yaşta ben niye böyle saçmalıklarla uğraşıyorum ya " diye düşündürtmeye başlıyor.
Ergenlik döneminde böyle ufak tefek problemler yaşamak, özellikle de ailenin olmadığı, gelip sihirli elleriyle bir dokunuşta önünüzden engelleri çekemediği yer olan "okul" gibi yerlerde bu tarz krizleri yönetebilmek insanı hayata hazırlıyor bir nevi.
Ama diğer taraftan da sırf yalnız kalmamak için yanlış kişilerle kurulan yakınlıklar, kişinin karakterine aykırı davranışlar sergilemesi yavaş yavaş "ben" olduğumuz bu dönemde, olumsuz bir şey.
"Of Nisa ne kadar karamsar şeyler anlattın yani bu kadar mı kötü bir şey arkadaş" diyor olabilirsiniz şu an.
Saçmalamayın değil tabi ki.
Hatta eğer benim gibi sizden 3-4 yaş büyük/küçük ve iyi anlaştığınız bir kardeşiniz varsa otomatik olarak en yakın arkadaşınız, sırdaşınız o olduğu için çok da şanslısınız diyebilirim.
Ya da belki de küçüklükten beri tanıdığınız, gözü kapalı güvenebildiğiniz birisi vardır çevrenizde.
Ben kendimi düşünüyorum, 1.sınıftan şu ana kadar sanırım hep bir tane iyi anlaştığım, güvendiğim arkadaşım oldu yakın çevremde.(çok şükür yine sansliymisim düşününce😅bunu da bulamayabilirdim.)
Ha, hepsiyle sonradan görüştüm mü ?
Maalesef hayır.
Ama olsun her olay, hayatımıza giren-çıkan her kişi insana bir şeyler öğretir muhakkak.
Arada tartıştığımız, kavga ettiğimiz, birbirimizi kıskanıp kıskandırdığımız da çok olmuştur arkadaşlarımla ama eğer arkadaşların arasında o "saçma" enerji varsa birbirinizi de kesseniz sonra yine biraraya geliyorsunuz:)
"Saçma" dedim çünkü çok saçma bir şey bence bu.
Yani düşünsenize; şimdiye kadar okulda, mahallede, kursta, dershanede kaç tane insanla biraraya gelmiş, tanışmışsınızdır ama o en yakın arkadaşınızla bir şekilde mıknatıs gibi çekmişsinizdir birbirinizi.
Bilmiyorum nasıl oluyor ama oluyor bir şekilde.
Allah'ın işi işte diyebiliyorum sadece (belki de gerçekten "enerji" ile alakalı 😅)
"Ya Nisa ne diyorsun, Nee ? " diyorsanız eğer, inanılmaz haklısınız çünkü benim bile kafam karıştı şu an anlattıklarımdan.👾
Uzun lafın kısası bu "arkadaşlık" olayının 2 ucu var bana kalırsa;
Ya ablamın hep söylediği gibi "eğer bir insanla zaman geçirebiliyorsan, eğleniyorsan mis gibi bulmuşsun işte arkadaş, daha ne istiyorsun ?"
Ya da "arkadaşlık" meselesine çok takılmayacaksınız.
Yani yalnız olmayı ya da "kafanıza göre" bir arkadaşınızın olmamasını çok da umursamayacaksınız - umursamayacağız .
Çünkü doğduğumuz andan öldüğümüz ana kadar bizi asla yalnız bırakmayan kim ?
"Kendimiz" tabi ki, değil mi ?
O zaman kendimizin kıymetini bileceğiz ve ona 'sanki yalnız başına bir şeyler yapmak ya da yalnız kalmak dünyanın sonuymuş gibi' davranıp haksızlık etmeyeceğiz.
Ha bir de unutmadan,bitirmeden söyleyeyim; ailenizin kıymetini çok çok iyi bilin arkadaşlar, çünkü sizin derdinizi kendi derdi gibi sahiplenip başarınıza sizin kadar mutlu olan bir arkadaş bulmak çook çook çook zor .İşte orada da "aile" giriyor devreye.Aklımızda olsun.🍃
Kendinize çok iyi bakın :)
Sonraki yazıda görüşürüz, sizi seviyorum❤
Nisanur El
INSTAGRAM : https://www.instagram.com/psikolojiogrencisinden/
TWITTER: https://mobile.twitter.com/nisanurell?locale=el
-DİĞER YAZILARIM-
•Bana İlham Veren YouTube Kanalları
•ESTONYA'YA NASIL GİTTİM ? / NELER YAPTIM ? / MASRAFLARIMI KİM KARŞILADI ?
•PSİKOLOJİYE İLGİSİ OLANLARIN İZLEMESİ GEREKEN FİLMLER !
•PSİKOLOJİ 1.SINIF ÖNERİLERİ / ÜNİVERSİTEDE İLK SENEM NASILDI?
•PSİKOLOJİ BÖLÜMÜ MEZUNU NERELERDE ÇALIŞABİLİR ? / NE KADAR PARA KAZANABİLİR ?
yazı çok güzel ellerinize sağlık arkadaş arıyorum
YanıtlaSilTeşekkürler. Arkadaşlık çok güzel dile getirilmiş.
YanıtlaSil