Ana içeriğe atla

OKUL/SINAV BAŞARISINI ARTTIRMA YOLLARI



Merhaba :))

Bugün sizinle "başarı"yı konuşacağız.
Türk Dil Kurumu başarıyı, "başarma işi" olarak tanımlamış. ben başarının tek bir tanımı, herkes için geçerli ölçütleri olduğunu düşünmüyorum. Bir insan iyi resim yapabiliyordur ve kendisini "sanatta başarılı" olarak tanımlayabilir ama aynı kişi "fizik" söz konusu olunca kalem oynatamıyordur. Şimdi biz bu kişiye başarısız mı diyeceğiz yoksa fizikte başarısız, sanatta başarılı mı?
Bu nedenle, "nasıl başarabiliriz?"i konuşmadan önce, başarı anlayışının bireysel olduğunu kabul etmemiz gerek.

Tamam, "başarı anlayışı kişiye özeldir" bunda hemfikiriz. Peki ya "okul/sınav başarısı" söz konusuysa ne olacak? Konumuz bu olunca, işler biraz değişiyor ne yazık ki. Çünkü içinde bulunduğumuz sistem başarıyı,  "iyi notlar almak, derslerde yüksek perfomans göstermek" olarak görüyor ve bizden beklentisi de bu yönde.

Biz ne yapacağız? Elimizde böyle bir sistem var diye vaz mı geçeceğiz üniversite&meslek hayallerimizden? Bırakacak mıyız her şeyi? Sonra ne olacak?

Bunu çok istediğinizi biliyorum :)) ben de üniversite sınavına hazırlanırken her gün lanet eder, "sırf birileri benim üniversite okuyabilmem için bu kuralları koydu diye illa bu yoldan mı gitmem gerek?" diye kendi kendime isyan ederdim. Ama isyanım biter bitmez de mecburen masamın başına geçer soru çözerdim :))

Çünkü özellikle de bu durumun böyle devam etmemesini, bazı şeylerin değişmesini istiyorsak mevcut sistemin içinde mümkün olduğunca söz sahibi konumlara erişebilmeli, kuralları belirleyen kişiler haline gelebilmeliyiz.

İşte bu nedenle bugün, "okulda/sınavlarda nasıl daha iyi notlar alabileceğimizi, günde 7-8 saat dinlediğimiz-dinlemek zorunda kaldığımız derslerden maksimum verimi nasıl elde edeceğimizi konuşacağız.

Bence, her insanın bilinçli ya da bilinçsizce uyguladığı, kendine özel bir "başarı" yöntemi,vardır. Ben bugün sizinle benimkini paylaşacağım;

Eğer herhangi bir konuda başarılı olmak istiyorsam, önce mevcut durumun içerisinde kendi yerimi belirlemem, "kendimi tanımam" gerekiyor. Kendimi tanıdıktan ve kendime sormam gereken soruları sorup, dürüstlükle yanıtladıktan sonra yapmam gereken şey çok basit, "harekete geçmek". Bu iki adımı eksiksiz şekilde tamamladıktan ve süreç boyunca motivasyonumu koruduktan sonra zaten başarı kaçınılmaz son :))

 KENDİNİ TANI  ➕ HAREKETE GEÇ  〓  BAŞARI 

Peki ama kendimizi nasıl tanıyacağız? Kendimizi tanımanın okul başarısına nasıl bir katkısı olacak? diyorsanız hemen söyleyeyim.

Önce aşağıdaki sorulara dürüstlükle yanıt vermeli ve cevaplarınızın "gerçek siz"i yansıttığından emin olmalısınız:
  • Neden Başarmak İstiyorum? Sebebim Ne? 
Sebebinizi belirlediğinizde  motivasyonunuzu da belirlemiş olacaksınız. Sen neden notlarını yükseltmek, sınavlardan daha yüksek puanlar almak istiyorsun? Daha iyi bir geleceğe sahip olmak için mi? Annen-baban seninle gurur duysun diye mi? Daha çok arkadaşın olsun diye mi? En yakın arkadaşından daha iyi olabilmek için mi?.. Senin bu yola çıkma amacın ne?
  • Rol Modelim/Rol Modellerim Kim? Bu Süreçte Kimin Davranışlarını İzlemek/Örnek Almak İstiyorum?
Rol model, belli yaş gruplarında kritik öneme sahip bir kavram. Bir insanı rol model edinmekten demek, "onunla yatıp kalkmak, her adımını izlemek, her dediğini yapmak, tüm doğrularını kendimize ilke edinmek..." demek değil elbette ki. Bahsettiğim şey, bizim hedeflediğimiz yoldan daha önce geçmiş, sorumluluk sahibi, çalışkan, topluma örnek olabilecek nitelikteki kişilerden haberdar olmak ve onun çalışmalarını takip ederek hayalini kurduğumuz hayatın "erişilemez" olmadığını, daha önce bunu başaran başka insanlar da olduğunu kendimize sık sık hatırlatmak ve onların yöntemlerinden yararlanmak.
  • Ben Nasıl Öğrenen Bir İnsanım? Nasıl Bir Çalışma Ortamında En Yüksek Verimi Elde Edebilirim?
Hangi metotlarla öğrendiğinizde sizin için daha kalıcı oluyor? Mutlaka birinden dinlemeniz ya da birine anlatmanız mı lazım? Yazarak mı çalışıyorsunuz yoksa okuyarak mı? Grupla mı çalışmalısınız bireysel olarak mı? Çalışma ortamına gelecek olursak da, nerede çalıştığınız zaman derse daha iyi odaklanıyorsunuz? Bazı insanlar kütüphanede başka insanların da çalıştığını gördüğü yerlerde daha çok motive olurlar, bazıları da yalnız ve sessiz bir ortamda çalışmaktan hoşlanır. Tüm bunları tespit etmek ve ona göre bir yol haritası çıkarmak çok önemli.
  • Ne kadar uyuman gerekiyor? Sabah insanı mısın yoksa gece insanı mısın?
Ders/Çalışma saatlerimizin genelde sabah olması sebebiyle büyük çoğunluğumuz aşağı yukarı aynı saatlerde uyuyor ve aynı saatlerde uyanıyoruz. Fakat aslında her birimiz birbirimizden farklıyız ve bazıları yapması gereken işe sabah erken saatlerde daha iyi konsantre olabiliyorken bazıları gecenin karanlığından daha çok verim alıyor. Bu noktada kendinizi tanımanız ve hangi saatlerin size daha uygun olduğunu tespit etmeniz gerek. Püf nokta ise kesinlikle "yeterli" uykuyu alıyor olmak. 
ABD Ulusal Uyku Vakfının açıklamalarına göre; uyku saatlerinin belirlenmesinde bireysel hayat tarzı kilit öneme sahip fakat genel tavsiyelerde bulunulacak olursa belli yaş gruplarında uyku süreleri şu şekilde olmalı:
3-5 yaş: 10-13 saat
6-13 yaş: 9-11 saat
14-17 yaş: 8-10 saat
18-25 yaş: 7-9 saat
25-64 yaş: 7-9 saat
65 ve üstü: 7-8 saat
uyku süreleri belirlenirken bu saatlerden az ya da fazla olmamasına dikkat etmeliyiz.
  •  Masa Başında Ne Kadar Oturabiliyorum? 
Hazır ders programları edinmek ve onlara uyum sağlamaya çalışmak bence çok mantıklı ve sürdürülebilir bir yöntem değil. Çünkü, yazının başından beri bahsettiğimiz gibi, her insan farklıdır, herkesin gün içerisinde müsait olduğu saatler, aralıksız çalışabildiği saatler ve dinlenme ihtiyacı farklılık gösterir. Bu nedenle sizler de mutlaka kendinizi ders çalışırken gözlemeli, hangi saat aralıklarında çalışabildiğinizi bilmelisiniz. Bazı insanlar masanın başına oturup belli görevleri tamamlamadan kalkmadıklarında daha fazla verim elde edebiliyorken, dikkati daha çabuk dağılan kişiler, 35-40 dakikada bir kısa molalar vererek daha iyi sonuç elde edebilirler.
Yapılan araştırmalara baktığımızda, uzmanların genel olarak önerdiği çalışma saatlerinin; 45-50 dakika çalışmanın ardına 10-15 dakika dinlenme şeklinde olduğunu görüyoruz. 
  • Şu anda Hangi Noktadayım? Hangi Dersten Ne Biliyorum ve Ne Öğrenmem Gerek?
Bana kalırsa en önemli maddelerden bir tanesi bu. Çünkü ne kadar istekli olursak olalım, ne kadar çalışırsak çalışalım, doğru konuya doğru şekilde çalışmıyorsak maksimum verim elde edemeyiz. Muhakkak hangi noktada olduğumuzu, hangi derse daha fazla ağırlık vermemiz gerektiğini ve istediğimiz seviyeye ulaşmak için nasıl bir rota çizmemiz gerektiğini belirlemeliyiz.
Bunun için deneme sınavları, testler çözebilir; kendinizi konu ile alakalı çeşitli sorulara tabi tutabilirsiniz.

Artık neden başarılı olmak istediğimizi, hangi noktada olduğumuzu ve hangi yöntemlerle verimli sonuçlar aldığımızı biliyoruz. Sıra işin zevkli ve sonuç elde etmemize yardımcı olacak olan kısmında;
Harekete Geçiyoruz!

  • Programlı Olmak Şart!
Kendi çalışma saatlerinizi belirlediniz, hangi derse ne kadar ağırlık vermeniz gerektiğini biliyorsunuz. Şimdi de çalışmanızı bir program dahilinde düzenlemeli ve rutin haline getirmelisiniz. Nasıl program hazırlanacağı ile ilgili onlarca video, yazı... var. Ben aşağıya araştırırken denk geldiğim ve yol gösterici olduğunu düşündüğüm herhangi birinin linkini koyuyorum. İnceleyerek "bireysel" programınızı oluşturabilirsiniz.

  • Kaynaklarınız Düzenli Bir Biçimde Elinizin Altında Olmalı.
Çalışırken daha çok hangi yöntemleri kullanacaksınız? YouTube'dan ders videoları  mı izleyeceksiniz? izleyecekseniz hangileri? Kaç farklı test kitabı ya da konu anlatımlı ders kitabı kullanacaksınız? Çıkmış soruları mı çözmek istiyorsunuz?
Çalışmaya başlamadan önce nereden çalışacak, hangi kaynakları kullanacaksanız bunlar düzenli şekilde elinizin altında olsun ki size zaman kaybettirmesin. Yaptığınız deneme sınavları sonucunda bilgi miktarınızı tespit etmeye ve kullanacağınız kaynakların zorluk seviyelerini buna göre seçmeye çalışın.
  • Yapılamayan Sorular Hayat Kurtarır!
Kurtarır ama elbette ki çözüm yöntemini öğrenirseniz kurtarır. Yapılamayan soruları çözdürmek çok önemli, çünkü bunlar sizin gerçek sınavda hangi konularda zorlanabileceğinizi ve nelerde eksiğiniz olduğunu gösteriyor.
Yapamadığınız soruları "bilinçli" şekilde mutlaka bir bilene çözdürün. Kim olduğu fark etmez, doğru çözsün yeter. (Arkadaşınız olur, öğretmeniniz olur veya ben sınava hazırlanırken de çok popüler bazı soru çözme uygulamaları vardı, oradan öğrenciler birbirlerinin sorularını çözüyordu, bunları da kullanabilirsiniz.)
İşin püf noktası, çözüm yolunu "gerçekten" öğrenmek. Anlamadıysanız yine çözdürün, çözen kişi anlatamadıysa başka birine çözdürün ve özellikle de sözel derslerde yapılamayan soruları bir dosya içerisinde saklamanızı ve deneme sınavlarından, gerçek üniversite sınavından önce onlara göz atmanızı öneririm.- ben bu yolla Edebiyat'ta normalde yapamayacağım 4-5 tane soruyu doğru yapmıştım.
  • Derslere Mümkün Olduğunca Hazırlıklı Gidin.
Eğer konularınızı hızlı bitirip de hocadan 1-2 ders önde giderseniz muhteşem! ama bu, üniversite sınavına hazırlanan ve konu bitirmeye çalışan bir öğrenci için pek mümkün olmuyor. Bu nedenle en azından bir sonraki hafta işlenecek konularla ilgili derse gitmeden birkaç video izleyebilir ya da kitaptan göz atıp ana hatlarıyla bilgi sahibi olursanız hem dersi daha ilgili şekilde takip edebilir hem de konuyu daha sağlam bir temelde öğrenmiş olursunuz. Bunu rutin haline getirebilmek de ilk maddede bahsettiğim "programlı olmak"tan geçiyor.
  • Kendinizi Sınayın ve Gerçeklerle Yüzleşmekten Korkmayın.
Sınava hazırlananlara hep söylenen bir şey vardır; "gerçek sınavda alacağınız sonuç, sene boyunca girdiğiniz tüm deneme sınavlarının ortalaması olacak" diye. Bence de doğru, en azından benim için böyle olmuştu.
Deneme sınavları gerçeklerle yüzleşmemizi sağlar, bol bol deneme sınavına girin.
Bazı öğrenciler gerçeklerle yüzleşmekten, arkadaşları tarafından "sınavdan düşük puan aldı" denilmesinden korktuğu için "ben kendi kendime deneme sınavı yaparım" diye kendilerini kandırıyor ve genel sınavlara girmiyorlar.
Deneme sınavlarının o kadar çok faydası var ki, yazmaya kalkışsak maddelerce şey çıkar. Başka öğrencilerle birlikte sınava girdiğinizde hem bilgi birikiminizi görecek, hem gerçek sınavın provasını yapacak hem de kendinizi gözlemlemiş olacaksınız.
Yani belki deneme sınavında 2-3 saat boyunca aynı pozisyonda oturunca boynunun ağrıdığını fark edeceksin ve aynı problemle sınav anında karşılaşmamak için önlem alacaksın ya da zamanla yarışırken, stres düzeyini kontrol edemediğini ve bunun performansına yansıdığını fark edeceksin. 
Tüm bunlar hakkında bilgi sahibi olabilmek ve gerçek sınava en rahat şekilde girebilmek için bol bol deneme sınavı yapmalı ve her sınavı ciddiyetle değerlendirip kendinizi geliştirmek için çabalamalısınız.
  • En Sık Görüştüğün 5 Arkadaşının Ortalaması Olduğunu Biliyor Muydun?
Evet, bizler çevremizde kim varsa, en çok kiminle vakit geçiriyorsak bir süre sonra ister istemez onlarla benzer fikirlere sahip oluyor, birbirimizi etkiliyoruz. Eğer imkanınız varsa çevrenizde mutlaka vizyon sahibi, geleceğe yönelik hedefleri olan, sorumluluklarını bilen ve sizi geliştirebilecek nitelikte insanlar bulundurmaya çalışın. Elbette ki siz de böyle bir insan değilseniz bu konuda kendinizi geliştirmelisiniz. Sınav senesi gibi, insanın uzun bir süre boyunca motivasyonunu koruması gereken dönemlerde en ufak bir kıvılcımla her şeyden vazgeçebilecek bir duygu durumuna bürünebiliyoruz. Çevrenizde sürekli "ya ben zaten mezuna kalacağım, artık çok geç, bu saatten sonra hiçbir şey değişmez..." diyen insanlar varsa bir süre sonra siz de kendinizi bu cümleleri söylerken bulabilirsiniz.
Bu nedenle, böyle kişileri hayatınızdan uzak tutmaya ve sizi daha da motive edecek, kendinize inanmanızı sağlayacak kişilerle arkadaşlıklar kurun.

-BAZI ÖNERİLER-

- Sınavlara hazırlandığınız süre boyunca her zaman olumlu olmaya ve kendinize olan inancınızı yitirmemeye çalışın. İnsanların başaramayacağınıza, yetersiz olduğunuzu söylemelerine asla kulak asmayın ve elinizden gelenin en iyisini yapmak için var gücünüzle çalışın. Unutmayın, size gerçekten inanması gereken tek kişi sizsiniz, başkası değil.

- Kendinizi ödüllendirin. Benim sınav senesinde yaptığım en büyük hata sınav-sosyal hayat dengesini kuramamam olmuştu, ders çalışmadığım her saniye kendimi suçlu hissediyordum, hayatımı sınava bağlamıştım ve benim için her şey onun etrafında dönüyordu. Sorumluluklarınızı yerine getirdikten sonra kendinizi ödüllendirmek kötü bir şey değil; belli aralıklarla sinemaya gidin, dizi-film izleyin, günde 10 dakika da olsa kitap okuyun... Çünkü biliyorsunuz ki gerçek dünyada bir sınavdan çok daha fazlası var ve asıl hazırlıklı olmamız gereken de bu.

- Unutmayın, insanız ve hayatımızda bizim kontrolümüz dışında gerçekleşen pek çok şey de oluyor. Bizler, elimizden gelenin en iyisini yapmalıyız ama hayatın içerisinde birtakım aksilikler yaşama, ihtimalimiz de hep var. Dersler, sınavlar tabi ki önemli ama "bizden" daha önemli değil.
Ölüm dışında her şeyin bir çaresi -zor dolsa- muhakkak var arkadaşlar, kendinizi yalnızca başarmaya odaklamayın, herhangi bir olumsuz durumla karşılaşırsanız bunun da son derece olağan olduğunu ve istediğiniz takdirde toparlayabilecek yeterlilikte olduğunuzu aklınızdan çıkarmayın.

Sınava hazırlık süreci- başarı ile ilgili şimdilik söyleyeceklerim bunlar. Yazımda birtakım araştırmalara da yer verdim ama büyük çoğunluğu kendi deneyimlerim ve uyguladığım yöntemlerden oluşuyordu. Umarım size fikir vermiş ve kendi yolunuzu çizmeniz için motive edici olabilmişimdir.

Burada olduğunuz için hepinize çok teşekkür ederim. Bir sonraki yazıda görüşmek üzere, kendinize iyi bakın :))

NİSANUR EL


Yazımı beğendiyseniz ve faydalı olduğunu düşünüyorsanız,  daha fazla insana ulaşabilmem için sol altta bulunan “paylaş” butonu ile sosyal medya hesaplarınızda paylaşabilir, “e postayla gönderme” butonu ile de yakınlarınıza yollayabilirsiniz. 😊

-DİĞER YAZILARIM-

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

YURTTA KALACAKLAR İÇİN GEREKLİ EŞYALAR

Merhaba :) Sonunda şehir dışında okuyacak bir öğrencinin bilmesi gereken en önemli şeylerden olan "Yurt Valizinde Olması Gerekenler" yazısını yazabiliyorum.🙄 İnstagramdan  beni takip ediyorsanız belki biliyorsunuzdur, geçen hafta evde değildim, bu süreçte baya da uzun bir araba yolculuğu yaptım. Eve geldikten 2 gün sonra da İstanbul'a dönmem gerektiği için çok hızlı şekilde hazırlanmam gerekiyordu ve bu esnada mümkün olduğunca yanıma neler almam gerektiğini not etmeye çalıştım ki sizinle de buradan paylaşabileyim :) Eğer hâla üniversite valizinizi hazırlamadıysanız bu yazının yardımcı olabileceğini düşünüyorum. Hadi başlayalım o zamann💃 ⏩   Şahsi önerilerimi atlayıp doğrudan alınması gerekenler listesini okumak için yazının en sonuna gidebilirsiniz !  (Ama bence tamamını okuyun, çok güzel öneriler verdim çünkü 😂)⏪   1) KIYAFETLER ! "Tabi ki de yanımıza kıyafetlerimizi almamız lazım, bunu söylemene gerek mi var Nisa?" diyorsunuzdur eminim şu an

PSİKOLOJİ BÖLÜMÜNÜ NASIL KAZANDIM ?

Merhabaa 🙌 Beni instagramdan düzenli takip ediyor ve blogtaki yazılarımı okuyorsanız, geçen seneden beri üniversite sınavı&sınava hazırlık sürecim le ilgili bol bol paylaşım yaptığımı biliyorsunuzdur. Halihazırdaki paylaşımlarıma rağmen İnstagram'dan hala en çok gelen sorular  "Sınava Nasıl Çalıştın ? / Psikolojiyi Nasıl Kazandın ? " soruları. Bu nedenle, şu an da sınava hazırlananlar için bir kez daha sınava hazırlık sürecimle ilgili soruları yanıtlamak ve önemli gördüğüm noktaları ile " İstanbul Üniversitesi Psikoloji Bölümü "nü nasıl kazandığımı anlatmak istedim. Biliyorsunuz ki bu sene sınav sisteminde değişikliğe gidildi ve sizler ygs&lys formatından daha farklı bir sınav ile üniversiteye yerleşeceksiniz. Ben İstanbul Üniversitesi Psikoloji bölümüne ygs&lys sınavları ile yerleştiğim için bu yazıyı sınav sistemine pek girmeden, daha çok dersler üzerinde durarak yazmaya çalışacağım :) 🔼Bu yazımda diğerlerinden farklı olarak madde mad

PSİKOLOJİ BÖLÜMÜ MEZUNU NERELERDE ÇALIŞABİLİR ? / NE KADAR PARA KAZANABİLİR ?

Merhaba Herkesee 🙌🙌🙌 Aylardır yazmak istediğim ve sizin de en çok istediğiniz yazılardan birisi olan "Psikoloji mezunları nerelerde çalışabilir ? Ne kadar maaş alır ? " yazısını sonunda yazıyorum.💃 Bu konu çok merak edilen bir konu olmasının yanında maalesef net bilgiye kolay kolay ulaşılabilecek bir konu değil.Bunun sebebi de psikolojinin gerçekten çok geniş ve hemen hemen her alanla bağlantılı bir bilim dalı olması. Bence Psikoloji mezunu birinin nerelerde çalışabileceğinden önce "psikolojinin alt dallarını" şöyle bir hatırlayalım çünkü çalışma alanları doğrudan bununla ilgili. Psikolojinin Alt Dallarından Bazıları ; ➤Klinik Psikoloji ➤Gelişim Psikolojisi ➤Endüstri ve Örgüt Psikolojisi ➤Fizyolojik Psikoloji ➤Deneysel Psikoloji ➤Sosyal Psikoloji ➤Adli Psikoloji ➤Sağlık Psikolojisi ➤Trafik Psikolojisi ➤Spor Psikolojisi ... (Psikolojinin alt dallarıyla ilgili ayrıntılı bilgi için "PSİKOLOJİ BÖLÜMÜ HAKKINDA" isimli yazıma bakabilir