Ana içeriğe atla

PSİKOLOJİ'DEKİ 2.SENEM NASILDI? | BU SENE NELER YAPTIM?- NELER ÖĞRENDİM?


                                                                                    Merhaba :)

Evet, biliyorsunuz ki yaklaşık 1 ay önce İstanbul Üniversitesi Psikoloji bölümündeki ikinci senemi tamamladım ve bu sene için de tıpkı geçen sene yaptığım gibi " Psikoloji Bölümünde 2. senem nasıl geçti? Bu seneden neler öğrendim? Hangi kaynakları kullandık? Psikoloji'ye dair neler yaptık..." gibi pek çok soruyu cevaplayacağım bir yazı hazırlamak istedim.













Hadi o zaman lafı fazla uzatmadan başlayalım;

Bu Sene Hangi Derslerimiz Vardı?

-Güz Dönemi(1.Dönem) Derslerimiz:
  • Endüstri ve Örgüt Psikolojisi
  • Fizyolojik Psikoloji'de Temel Kavramlar
  • Klinik Psikoloji
  • Psikoloji'de Araştırma Yöntemleri I
  • Psikoloji'de İstatistiğe Giriş
  • Sosyal Psikoloji'de Yeni Yaklaşımlar
  • Yaşam Boyu Biyolojik ve Bilişsel Gelişim
-Bahar Dönemi(2.Dönem) Derslerimiz:
  • Endüstri ve Örgüt Psikoloji'sinde Yeni Oluşumlar
  • Fizyolojik Psikoloji'de Temel Kuramlar
  • Klinik Görüşmeler
  • Psikoloji Etiği
  • Psikoloji'de Araştırma Yöntemleri II
  • Psikoloji'de Temel İstatistik
  • Sosyal Psikoloji'de Yeni Yaklaşımlar II
  • Yaşam Boyu Kişilik ve Sosyal Gelişim
Derslerin İçeriklerinden çok kısaca bahsetmem gerekirse;

Endüstri ve Örgüt Psikolojisi: Endüstriyel Psikoloji'de "iş" ortamı içindeki kişiyi ve çalışma koşullarının kişinin iş verimini, iş doyumunu nasıl etkilediği, hangi yönetim metodlarının daha etkili olduğu.. gibi konuları detaylı şekilde inceliyoruz.

Fizyolojik Psikoloji: Bu derste insan fizyolojisini -özellikle de sinir sistemini- çalışıyor ve fizyolojik kökenli bazı psikolojik rahatsızlıkları inceliyoruz.

Klinik Psikoloji: Klinik Psikoloji'yi zaten bilmeyen yoktur, bu derste de Klinik Psikoloji'nin ne olduğu, Klinik Psikoloğun görev ve sorumlulukları gibi konularla başlayıp klinik görüşme yöntemleri, terapi çeşitleri gibi konuları inceliyoruz.

Araştırma YöntemleriBu derse "bilim nedir?" sorusu ile başladık, ardından Psikoloji alanında yapılacak bir bilimsel çalışmaların nasıl olması gerektiğini ve özellikle de makale yazarken dikkat edilmesi gereken konuları inceledik. Sene boyunca en çok ödev aldığımız ve zaman ayırmamız gereken ders sanırım buydu:)

İstatistik: Ah ah:)) ne desem bu ders için bilemiyorum. İlk dönem Temel İstatistik kuralları çerçevesinde çok fazla matematiksel işlem yaptık ve Psikoloji için çok önemli olan SPSS'in temel mantığını anlamaya çalıştık. 2. dönem ise sadece SPSS çalıştık diyebilirim. Ama gelin görün ki çok nankör ders, hiç boş bırakmaya gelmiyor, yedi bitirdi beni sene boyunca...:))

Sosyal Psikoloji: Benim canım dersim. Geçen yıldan beri sınavına çalışmayı en çok sevdiğim ve çalışırken en çok pratik bilgi edindiğim derstir kendileri; ikna, çekim ve yakınlık, tutum.. gibi konulardan başlayıp epistemoloji, ontoloji - Sosyal Psikoloji... ilişkisini inceleyerek kapattık seneyi. Sağlam ders.

Yaşam Boyu Gelişim: Bu derste sene boyunca yeni doğmuş bir bebeği alıp büyüttük hatta sene sonunda öldürüp yakınlarının yaşadığı yas sürecini bile inceledik.
Bir insanın bebekliğinden itibaren "sosyoduygusal" gelişim evrelerini çok detaylı bir şekilde ele alıp davranışlar ve sebepleri üzerinde durduk.

Psikoloji Etiği: Etik dersinde de "Psikoloji" alanında uyulması gereken etik kuralları, kural ihlali durumunda yapılması gerekenleri ve şikayette bulunulması gereken kurumları, sürecin nasıl işlediğini... vaka örnekleri üzerinden inceledik.

Peki Bu Sene Dersler Nasıldı? / Hocalar Nasıldı? / Çok Zorlandım Mı? / Çok Fazla Ödev Var Mıydı?...

Bu seneyi tek bir kelimeyle özetleyecek olsaydım “öğretici” derdim herhalde."Psikoloji alanında iyice işin içine girdiğimizi, bölümü tanımanın ötesinde pratikte bir şeyler yapmaya başladığımızı hissettim.

Özellikle de Araştırma Yöntemleri ve Yaşam Boyu Gelişim dersimiz için bol bol ödev hazırlamamız, ödevlerimizin değerlendirmeleri sonucunda yeniden düzenlemeler yapmamız gerekti.
Bu süreç aslında zevkli bir süreç çünkü bilgileriniz ve emeğiniz sonucunda ortaya somut bir şey çıkarınca gerçekten o alanda bir şeyler öğrenmeye başladığınızı hissediyor ve kendinize güvenmeye başlıyorsunuz ama benim için bu yoğun ödev hazırlama sürecinin dezavantajı şuydu ki, en önemli birkaç ödevimin teslim tarihi Estonya'da ve İtalya'da olduğum haftalara denk geldi. Hocalarımla görüşüp tarihlerini birkaç gün erteletebilsem ya da ödevimi benim yerime arkadaşlarımın teslim etmesini rica etsem de ne yazık ki süremin kısıtlı olması normalde ödevlerimi hazırlamak için vereceğim emeğin yarısını bile veremeden teslim etmeme sebep oldu ancak yine de bu durum benim, insanın isterse çok kısa sürede bile yapamayacağını düşündüğü şeyleri yapabileceğini ve tahmin ettiğimizden çok daha fazla kapasiteye sahip olduğumuzu daha iyi anlamamı sağladı diyebilirim.

Hatta size bu yıl Araştırma Yöntemleri dersi için hazırladığımız ödevden bahsedeyim biraz, çünkü kendisi yaklaşık 1 aylık bir emeğin ve bolca stresin ürünü olarak ortaya çıktı :))

Bu bir grup ödeviydi, daha doğrusu isteyen bireysel isteyen grupla hazırlıyordu.

Ödevimiz "Umutsuzluk" konusu ile alakalı bir araştırma ortaya koymak ve bunu anketlerin uygulanması sürecinden makale haline getirip sunulmasına kadar tüm aşamaları takip ederek tamamlamaktı.
Beck Umutsuzluk Ölçeği ve Demografik Bilgi Formu kullanarak 18-24 yaş arasındaki üniversite öğrencilerinin umutsuzluk düzeyinin cinsiyete göre farklılaşıp farklılaşmadığını inceledik.

Ödevin hazırlık aşamasının başlarında okulda olmama rağmen son 10 günü İtalya'da olduğum zamana denk gelince biracık stres oldum açıkçası. Çünkü trainingler esnasında bırakın ödev takibi yapmayı instagrama girip paylaşım yapacak zaman bile olmayabiliyor ama dediğim gibi, grup çalışması olunca iş bölümü ile bir şekilde hallettik ve ben bu tarz büyük çaplı ilk ödevim için aldığım sonuçtan gayet memnunum. (67/80)

Diğer okullarda durum nasıl pek bilmiyorum ama özellikle de İstanbul Üniversitesinde makale inceleme, makale okuma ve yazma konusu oldukça önemseniyor ve sık sık bu tarz ödevler hazırlıyoruz.  Çünkü biliyorsunuz ki Psikoloji oldukça araştırma yapılması, bu araştırmaların sık sık incelenmesi ve güncellenmesi gereken alanlardan bir tanesi.
Bu nedenle yalnızca Psikoloji öğrencilerinin değil, Psikoloji'ye ilgisi olan, Psikoloji okumayı düşünen herkese bol bol makale okumasını ve anlamaya çalışmasını öneririm.

Peki Bu Sene Başka Neler Yaptım?

  • Aslında 1 senenin sonunda kendime bu soruyu sorup cevapları toparlamak benim için de çok zor çünkü gerçekten okul dışında çok yoğun geçen bir seneydi ve EVS dolayısı ile hala da öyle oluyor (EVS ile ilgili yazımı okumak için tıklayın.)

Senenin başlarında -Kasım ayının sonuydu- ilk ERASMUS + projeme seçildim ve 15 günlüğüne Estonya'ya gittim. Burada Estonya'dan uzun uzadıya bahsetmeyeceğim çünkü hem instagramda bol bol paylaşım yaptım hem de şu yazıda Estonya hakkındaki her şeyi detaylıca anlattım. Ama bir kez daha hayatımın en muhteşem ve öğretici zamanlarından birisi olduğuna değinmeden geçemeyeceğim ve aslında ilk yurt dışı maceram olduğu ve bana çok güzel kapılar açtığı için her zaman özel olarak hatırlayacağım.
  • Bu sene İstanbul Üniversitesi Genç Yeşilay Kulübünde de aktif olduğum bir seneydi. İlk kez bir okul kulübünün organizasyon aşamasında yer aldım, etkinliklerine mümkün olduğunca katılım sağladım.
Bir kulübün yönetim kurulunda yer almak gerçekten çok ciddi özen ve enerji gerektiren bir iş.
Çünkü sık sık toplantılar düzenleniyor, etkinlikler gerçekleştiriliyor ve bunun için belli bir zaman ayırmanız gerekiyor.
Sizlere kendi deneyimime dayanarak üniversite hayatınız boyunca muhakkak bir kulüpte yer almanızı, özellikle de şansınız varsa YK'de görevli olmanızı öneririm. 4 sene boyunca devam etmek zorunda değilsiniz; kulüp beklediğiniz gibi olmayabilir, üyelerle anlaşamayabilirsiniz ya da yeterli zamanınız olmadığını fark edebilirsiniz ama emin olun tüm bunlar size çok farklı alanlarda tecrübe kazandıracak ve kendinizi daha yakından tanımanıza yardım edecek.
  • Gelelim Mart ayınaa, Estonya'dan çok kısa bir süre sonra hiç beklemediğim bir anda karşıma İtalya'da 10 günlük bir ERASMUS + projesine katılma şansı çıktı ve elbetteki benim için inanılmaz bir deneyimdi. 
İtalya hakkında yazdığım bu yazıda zaten uzun uzun anlattım ama bu seyahatin İtalya'ya olması ya da 16 farklı ülkeden pek çok yeni insanla tanışmış olmamın dışında benim için önemi "yalnız" gitmiş olmamdı.
Çünkü gerçekten ilk kez yalnız başıma kalkıp da İstanbul'dan Milano'ya oradan da Tortona'ya gittiğim zaman hep hayalini kurduğum bir şeyi gerçekleştirmiş oldum ve kendime olan güvenim tahmin edemeyeceğim derecede arttı.



  • Biraz da bu sene yurt içinde neler yaptığıma bakacak olursak; 
Çelikel Eğitim Vakfı ile yürüttüğümüz ve benim de Akademik Asistanlığını yaptığım Yönderlik Projemiz için 2 defa Samsun'a gittim.
Her ikisi de benim için inanılmaz tecrübelerdi ve her iki seferde de pek çok yeni şey öğrendim.

  • Daha sonra yine Çelikel Eğitim Vakfındaki bursiyer arkadaşlarım ile beraber geçen sene Samsun Rıdvan Çelikel Fen Lisesi'nde yaptığımız gibi İstanbul Behçet Canbaz Anadolu Lisesindeki 11 ve 12. sınıf öğrencileri ile üniversite sınavına hazırlık dönemimizdeki tecrübelerimizi paylaştık. Bölümlerimizden bahsettik ve onların sorularını elimizden geldiğince yanıtlamaya çalıştık. Bu da benim için çok çok güzel bir deneyimdi gerçekten.


Behçet Canbaz Anadolu Lisesindeki konuşmamız hakkındaki yazıyı okumak için tıklayabilirsiniz:)

·         Tüm bunların dışında değinmeden geçmek istemediğim bir diğer şehir gezisi de “Bursa"ydı.  Bu gezi de Çelikel Eğitim Vakfı ile birlikte gerçekleştirdiğimiz bir geziydi ve Bursa Aktopraklık Arkeoloji Okuluna gidip orada çok değerli Arkeolog ve okul çalışanları ile 1 gün geçirdik. Çömlek yaptık, ok atmayı öğrendik, Osmanlı evlerini ve Orta Çağ evlerini ziyaret ettik. Benim açımdan çok eğlenceli ve verimli bir gündü, ayrıca okulda yakın zamanda bizimkinden daha uzun süreli kalıp çeşitli workshoplara katılma imkanı olduğunu duydum. Yazın farklı bir şeyler yapmak, çeşitli alanlarda deneyim kazanmak isteyenlerin kesinlikle incelemesini öneririm, bulabildiğim linkleri yazının sonuna ekleyeceğim.

·         Şimdi tekrar yurt dışına dönecek ve benim için senenin en önemli olaylarından birine bakacak olursak, Şu anda halen devam ettiğim –hatta daha yeni başladığım- EVS macerama değinmeden geçemem, çünkü EVS başvurumu da bu sene içinde hatta final haftamdan hemen önce yaptım ve birkaç hafta içinde de kabul alıp Moldova’ya geldim.



Pek çok anlamda hayatımın en ilginç-dolu yazlarından birini geçiriyorum diyebilirim. Daha önceki yazılarımda da değindiğim gibi ilk kez hiç tanımadığım 3 insanla aynı evde kalıyor, yemek yapıyor, aldığım para ile 1 ay boyunca temel ihtiyaçlarımı karşılamaya hatta ve hatta bu parayı verimli kullanıp seyahat etmeye çalışıyorum, mesela birkaç gün önce Kiev’deydim ve bir haftalık bu geziyi de ailemden hiç para almadan, tamamen kendi bütçemle planladım.
Benim için anlamı çok çok büyük.
Ama Kiev’den bu şekilde başka bir yazının içinde değil de daha detaylı-hak ettiği şekilde ayrı bir yazıda bahsetmek istiyorum 😊

Baktığım zaman gerçekten dolu, öğretici bir sene geçirmiş olduğumu görüyorum ve beni inanılmaz mutlu ediyor.

Elbette ki bu sene tatsız bazı olaylar da yaşadım, kimi arkadaşlarımla hiç beklemediğim anlarda aram bozuldu, iletişim problemleri yaşadım ama elimden geldiğince bunların üzerinde fazla durmayıp kendim için daha iyi olan yolları seçmeye ve o yollardan gitmeye çalıştım ve bu şekilde şu an bulunduğum noktadan gerçekten çok memnunum ve herkes için de böyle olmasını diliyorum.

Şunu söyleyebilirim ki arkadaşlar, çevremizde her zaman bizi yanlış anlayan, anlamak istemeyen ve kendi doğrularını kabul ettirmek isteyen insanlar olacak. Her zaman birileri güvenimizi sarsacak ne yazık ki bundan tamamen kurtulmamız mümkün değil, kurtulmaya da çalışmayalım zaten, yapabildiğimiz kadar baş etmeyi ve her olaydan ders çıkarmayı öğrenelim. Çünkü ancak bu şekilde bulunduğumuz yerde saymayı bırakıp yol alabiliriz.

Yazıyı bitirmeden en can alıcı soruyu da cevaplamadan geçmek istemiyorum?

Okul dışında etkinliklere katılacak, özellikle de yurt dışına çıkacak parayı, enerjiyi, zamanı nereden buluyorsun?

Para ile başlayayım, daha önce de çok kez yanıtladığım gibi şimdiye kadar –Kiev dışında- hiçbir seyahatimde masraflarımı kendim karşılamadım. Katıldığım trainingler de şu anda devam ettiğim EVS de Avrupa Birliği tarafından finanse edilen projelerdi ve masraflarımız %100 karşılandı.

Kiev seyahatimi de kendi biriktirdiğim para ile gerçekleştirdim ve yazdığım yazıda da göreceksiniz, Kiev Türkiye’ye ve diğer Avrupa ülkelerine kıyasla inanılmaz ucuz bir şehir olduğu için bütçe ayırmak beni pek zorlamadı.

Zaman ve enerji konusuna gelecek olursak da; seyahat için her zaman enerjim var arkadaşlar, nasıl oluyor bilmiyorum ama hava inanılmaz soğuk da olsa, sıcak da olsa, uyuyamasam da bir şekilde enerji buluyorum :))
Sanırım hem çok zevk aldığım hem de muhtemelen uzun bir süre elde edemeyeceğim güzel bir fırsat olduğu için kendi kendimi motive edebiliyorum.:))

Zaman konusu ise en büyük problem maalesef, şu anda yaz tatilinde olduğumuz için EVS’te böyle bir sıkıntım yok neyse ki ama sene içindeki projelerim illa ki ders saatlerime, sınav haftalarımın hemen öncesine ya da ödev teslim tarihlerine denk geliyor. İşte bu konuda biraz fedakarlıkta bulunmak ve dönünce yaşanacak stresi göze almak gerek.

Benim ise bu konuda her anlamda en büyük destekçim olan kişilerden birisi sınıf arkadaşım Zeynep’ti.  Estonya’dan sonra da İtalya’dan sonra da dersleri yakalamam, ödevleri bitirmem konusunda bana inanılmaz yardım ettiği için buradan da bir kez daha teşekkür etmek istiyorum 😊

Yani arkadaşlar, biz bir şeyi gerçekleştirmek istedikten sonra gerçekleşmemesi için hiçbir sebep yok, imkansız gibi görünen durumlar için bile eninde sonunda çözüm bulup gerçekleştirebiliyoruz.

Sanırım Psikoloji bölümünde geçirdiğim 2. Senemle ilgili söyleyebileceklerim şimdilik bu kadar.

Kendinize çok çok iyi bakın, Sizi Çok Seviyorum 💗

NİSANUR EL

Bursa Aktopraklık Arkeoloji Okulu: http://www.bursamuze.com/arkeopark-acik-hava-muzesi-513/

-DİĞER YAZILARIM-



Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

YURTTA KALACAKLAR İÇİN GEREKLİ EŞYALAR

Merhaba :) Sonunda şehir dışında okuyacak bir öğrencinin bilmesi gereken en önemli şeylerden olan "Yurt Valizinde Olması Gerekenler" yazısını yazabiliyorum.🙄 İnstagramdan  beni takip ediyorsanız belki biliyorsunuzdur, geçen hafta evde değildim, bu süreçte baya da uzun bir araba yolculuğu yaptım. Eve geldikten 2 gün sonra da İstanbul'a dönmem gerektiği için çok hızlı şekilde hazırlanmam gerekiyordu ve bu esnada mümkün olduğunca yanıma neler almam gerektiğini not etmeye çalıştım ki sizinle de buradan paylaşabileyim :) Eğer hâla üniversite valizinizi hazırlamadıysanız bu yazının yardımcı olabileceğini düşünüyorum. Hadi başlayalım o zamann💃 ⏩   Şahsi önerilerimi atlayıp doğrudan alınması gerekenler listesini okumak için yazının en sonuna gidebilirsiniz !  (Ama bence tamamını okuyun, çok güzel öneriler verdim çünkü 😂)⏪   1) KIYAFETLER ! "Tabi ki de yanımıza kıyafetlerimizi almamız lazım, bunu söylemene gerek mi var Nisa?" diyorsunuzdur eminim şu an

PSİKOLOJİ BÖLÜMÜNÜ NASIL KAZANDIM ?

Merhabaa 🙌 Beni instagramdan düzenli takip ediyor ve blogtaki yazılarımı okuyorsanız, geçen seneden beri üniversite sınavı&sınava hazırlık sürecim le ilgili bol bol paylaşım yaptığımı biliyorsunuzdur. Halihazırdaki paylaşımlarıma rağmen İnstagram'dan hala en çok gelen sorular  "Sınava Nasıl Çalıştın ? / Psikolojiyi Nasıl Kazandın ? " soruları. Bu nedenle, şu an da sınava hazırlananlar için bir kez daha sınava hazırlık sürecimle ilgili soruları yanıtlamak ve önemli gördüğüm noktaları ile " İstanbul Üniversitesi Psikoloji Bölümü "nü nasıl kazandığımı anlatmak istedim. Biliyorsunuz ki bu sene sınav sisteminde değişikliğe gidildi ve sizler ygs&lys formatından daha farklı bir sınav ile üniversiteye yerleşeceksiniz. Ben İstanbul Üniversitesi Psikoloji bölümüne ygs&lys sınavları ile yerleştiğim için bu yazıyı sınav sistemine pek girmeden, daha çok dersler üzerinde durarak yazmaya çalışacağım :) 🔼Bu yazımda diğerlerinden farklı olarak madde mad

PSİKOLOJİ BÖLÜMÜ MEZUNU NERELERDE ÇALIŞABİLİR ? / NE KADAR PARA KAZANABİLİR ?

Merhaba Herkesee 🙌🙌🙌 Aylardır yazmak istediğim ve sizin de en çok istediğiniz yazılardan birisi olan "Psikoloji mezunları nerelerde çalışabilir ? Ne kadar maaş alır ? " yazısını sonunda yazıyorum.💃 Bu konu çok merak edilen bir konu olmasının yanında maalesef net bilgiye kolay kolay ulaşılabilecek bir konu değil.Bunun sebebi de psikolojinin gerçekten çok geniş ve hemen hemen her alanla bağlantılı bir bilim dalı olması. Bence Psikoloji mezunu birinin nerelerde çalışabileceğinden önce "psikolojinin alt dallarını" şöyle bir hatırlayalım çünkü çalışma alanları doğrudan bununla ilgili. Psikolojinin Alt Dallarından Bazıları ; ➤Klinik Psikoloji ➤Gelişim Psikolojisi ➤Endüstri ve Örgüt Psikolojisi ➤Fizyolojik Psikoloji ➤Deneysel Psikoloji ➤Sosyal Psikoloji ➤Adli Psikoloji ➤Sağlık Psikolojisi ➤Trafik Psikolojisi ➤Spor Psikolojisi ... (Psikolojinin alt dallarıyla ilgili ayrıntılı bilgi için "PSİKOLOJİ BÖLÜMÜ HAKKINDA" isimli yazıma bakabilir